Süper Lig şampiyonluğundan 3. Lig’e: Bursaspor’un büyük çöküşü nasıl gerçekleşti?

Yeşil-beyazlı ekibin, şampiyon olduktan sonra nasıl bu kadar büyük bir çöküş yaşadığını detaylandırıyoruz.

2010 yılında Süper Lig şampiyonluğunu elde ederek ülke futbolunda beşinci büyük olan Bursaspor, aradan geçen 12 yılda ‘inanılmaz’ bir çöküş yaşadı.

Önce 2018-2019 sezonunda Spor Toto 1. Lig’e düşen yeşil-beyazlılar, daha sonra yaşadığı ekonomik krizin de etkisiyle 14 Mayıs’ta 2. Lig’e düştü.

Kulüp, tarihinde ilk kez Türkiye liglerinin üçüncü kümesinde yer alacak ve şimdi, bu büyük borçlara rağmen buradan bir çıkış yolu aranıyor.

Peki Bursaspor, 12 senede nasıl uçuruma sürüklendi?

GOAL Türkiye, uzun yıllardır Bursaspor’u takip eden, Bursa basınının önde gelen gazetecilerinden görüş aldı.

Serkan Yetişmişoğlu (Bursada Bugün.com yazarı)

“Süper Lig’in 5. şampiyonu Bursaspor, 1 milyar lira borçla ilk kez 2. Lig’e düştü.

“Tüm liglerin en çok borçlu 5. kulübü olan yeşil-beyazlılar, Şampiyon başkan İbrahim Yazıcı’nın 2013’te vefat etmesinin ardından hatalı yönetimler ve yanlış transfer politikaları nedeniyle kan kaybetmeye başladı.

“Özellikle 2015’te birçok yıldızını toplamda 21,5 milyon Euro’ya satmasına rağmen, yaşı geçmiş yabancılara bol sıfırlı ve 3-4 yıllık kontratlar veren eski yönetimler, sportif başarı da gelmeyince kulübün borcuna borç kattı.

“2019’da düştüğü 1. Lig’de 3 yılı; 4 farklı yönetimle geçiren Bursaspor, sezon başında Emin Adanur’un oluşturduğu Hayrettin Gülgüler yönetiminde, 17 pahalı ve  sıkıntılı oyuncuyu transfer edince tükenişin fitili ateşlendi!

“Kadro mühendisliğinden uzak, bazı menajerlerin getirdiği 5 benzemeze, 5 teknik adam değişimi de eklenince, istikrardan uzak sezon, felaketle sonuçlandı.

“Devre arasında alınan 4 oyuncu da takımı ateş hattından kurtarmaya yetmedi. Tahtası kapalı, kadrosu zayıflamış Timsah, düştüğü durumdan kurtulabilmek için Vakıfköy özkaynağıyla birlikte şimdi çıkış yolu arıyor.”

Süha Gürsoy (Sönmez Medya  Spor Müdürü)

“16 Mayıs 2010, Bursaspor’un Süper Lig şampiyonluğunu elde ettiği tarih. Dönemin başkanı İbrahim Yazıcı, teknik direktörü Ertuğrul Sağlam. O kadronun kimse şampiyon olmasını beklemiyordu, oldu. Yani kulüp şampiyonluğa hazırlıksız yakalandı. 

“Sonrasındaki sezon ligi 3. bitirdi. Bu dönemde Süper Kupa, Türkiye Kupası finalleri oynandı. Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi maçlarına çıkıldı. Yani işler iyi gidiyordu. Ancak, takım saha içinde iyi iş çıkarırken yönetimsel ve profesyoneller anlamında aynı çizgide ilerleyemedi. İbrahim Yazıcı vefat etti ve asıl düşüş ondan sonra başladı. İşin özü İbrahim Yazıcı’nın ölümüyle kulüp, başkanını değil, kriz yönetebilen yol gösterici liderini kaybetti. 

“Transferde gelir ve gider dengesi iyi kurulamadı. Kadrolar ağırlıklı olarak menajerlerin sunduğu ve yönlendirdiği oyunculardan oluşturuldu. Vakıfköy’den A Takıma geçen oyuncular bir bedel karşılığında elden çıkartılırken yerleri ya yüksek maliyetli oyuncularla doldurulmaya çalışıldı ya da yetenekleri kısıtlı isimlerle yola devam edildi. 

“Kulüp, 2010-2020 yılları arasında oyuncu satışından 60 milyon Euro gelir elde etti. Ama bu gelire rağmen kötü yönetimlerin sonucu iş bir noktadan sonra tıkandı ve maddi kriz kapıyı çaldı. Kredi kullanmayan, çek karnesi olmayan kulüp bankalarla, devlete olan borçlarla tanıştı. Tapusu kulüpte bulunan fabrikalar yok pahasına satıldı. Bankalara, borçlar sebebiyle benzinlik elden gitti. 

“Yöneticiler her mali krizde ellerini ceplerine attı, kulübü kendilerine borçlandırdı. Bu dönemde menajerlerin kulüple olan ilişkileri en üst noktaya çıktı, menajerler tesiste söz söyleyebilir, karar verebilir hale geldi. 

“Ve kaçınılmaz sonuç, iyi yönetilmeyen kulüp, fayda/maliyeti ters orantılı transfer nedeniyle şampiyonluk sonrası o kadar gelire rağmen 12 yıl içinde 2 kez küme düştü. 2019’da Süper Lig’e, 2022’de TFF 1. Lig’e veda edildi. Şimdi 1 milyar lirayı aşkın borç, transfer yasakları, temlikler, icra dosyaları, elinde nakde çevirebileceği duran varlığı kalmayan Bursaspor altyapı oyuncularıyla TFF 2. Lig’de var olma mücadelesi vermeye çalışacak. Bu girdaptan çıkar mı? İşte orası muamma…”

Tarık Çapçı (Bursa.Com Spor Koordinatörü)

“Bursaspor’daki düşüş aslında 2010 yılındaki şampiyonluğun iyi degerlendirilememesi ile başladı. O başarının devamı getirilemedi.  Şampiyonlukla birlikte özellikle sportif alandaki maliyetler üçe beşe katladı. Ancak, başarının devamı gelmedi ve bu arada maliyetler de artarak büyüdü; fakat gelirler o düzeyin çok uzağında kaldı.

“İbrahim Yazıcı’nın vefatı da dönüm noktası oldu. O’nun kaybı sonrası göreve gelen başkan ve yöneticiler ise ne sportif alanı ne de kulübün ekonomisini yönetebildiler. Liyakatsiz başkanların etrafını çeviren kötü niyetli menajerler, yönetimler ve profesyoneller arasından suç ortakları edinip, Bursaspor’u şişirilmiş rakamlı futbolcu sözleşmeleri ile soydular ve borçlandırdılar. Sistematik bir sekilde bu yapıldı. 

“Bu arada sadece menfaat elde etmek için göreve gelen başkanlar da oldu. Yüksek maliyetli ve uzun süreli sözleşmelerle transferler yapılırken eldeki değerlerin çoğu gercek değerlerinin altında elden çıkarıldı. Ne kadar çok transfer veya futbolcu satışı, o kadar çok ‘Komisyon’ demekti zira! 

“Özetle şampiyonluk sonrası oluşan ekonomi futbol camiası içindeki akbabaların iştahını kabarttı ve Timsah, o akbabalara yem oldu diyebiliriz. Yaşanan yolsuzluklar, şehirde kulübe olan güveni azaltınca destek de azaldı. Şehrin üst tabakası elini ayağını kulüpten çekince devreye giren siyaset ve piyonları kulüpte istedikleri gibi oynadılar. 

“Sonuç olarak Süper Lig Şampiyonu Bursaspor 1 milyarı askın borçla 2. Lig’e düştü. Liyakat sahibi, güçlü, dürüst bir başkan eksikliğini Bursaspor İbrahim Yazıcı sonrası hep hissetti. Bu tanımlara uyan biri çıkıp da sistemi tekrar inşa edebilir ve şehirde de eski güveni tekrar tesis edebilirse, şampiyon ait olduğu yere en kısa sürede dönecektir.”

Barış Yalım (Bursasporda Bugün Spor Koordinatörü)

“Bursaspor’un bu hale gelmesindeki en büyük sebep, iş bilmez yöneticilerin kulübe girip, önceliği, kulübün başarısına değil de kendi menfaat dünyalarına vermesi oldu. Merhum Başkan İbrahim Yazıcı’dan sonra maalesef paralar har vurulup harman savruldu. Menajerlerin de kulüpten çıkmaması ve yapılan transferlerin performansa dayalı yapılmaması Bursaspor’u uçuruma sürükledi. 

“Yapılması gerekenler artık mevcut veya gelecek olan başkanların yönetimiyle birlikte projeler sunması ve uzun vadede plan, program yapması. 1 milyar TL’nin üzerinde borcu olan Bursaspor’un toparlanması en az 10 seneyi bulacaktır. Eğer 1 sene içinde her şey olsun diye yola çıkacak olan varsa bu süreyi 20-30 yıla çıkartır, belki de kulüp kapanmaya bile gider. 

“Ama inanıyorum ki Bursaspor’da özellikle bu büyük taraftar varken asla kapanma noktasına gelmez. En kısa sürede umarım küllerinden doğacak ve tekrar eski o şaşalı dönemleri camiasına yaşatacaktır.”